Hayata, yaşamaya devam edebilmek için bazı insani temel ihtiyaçların karşılanması gerekmektedir. Beslenmek de bu temel ihtiyaçlardan birisidir. Hatta solunum kadar önemlidir diyebiliriz. İnsan, nefes aldığı sürece hayata devam edebilirken; düzgün ve ideal şekilde beslenebildiği sürece de aldığı nefesleri mutlu ve huzurlu şekilde yaşayabilme imkanına kavuşur. Öyle ki, Alman filozof Ludwig Feuerbach “İnsan, yediği şeydir.” demişken; kimya ve eczacılık gibi alanlarda çalışmalar yapmış olan Jean Anthelme Brillat-Savarin ise “Bana ne yediğini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.” demiştir. Bu açıdan bakınca, aslında kim ve nasıl birisi olacağımızı; yediklerimiz vasıtasıyla, kendi irademizle belirlemekteyiz.
Bazılarımız bu konuda bilinçli iken, bazılarımız yeterli bilince sahip değildir. İnsanı, psikolojisini; doğrultusunda da hayatıyla ilgili neredeyse her şeyi bu denli etkileme gücüne sahip olan beslenme faktörünün etkili çalışma ile ilgilisinin olmasına şaşırılmamalıdır. Bu yazımızda, hangi besin size göre, hangi aralıklarla tüketim gerçekleştirmelisiniz gibi konulara girerek bu işin uzmanlarını öfkelendirmekten kaçınarak; yalnızca, beslenmenin etkili çalışma ile ilişkisini açıklayacağız.

Başarının Kalbine Giden Yol Mideden Geçer

Hepimiz üniversite sınavı zamanlarımızda veya mesleki sorumluluklarımızın arttığı; köşeye sıkıştığımızı hissettiğimiz anlarda ne yapacağımızı şaşırmış ve zamandan tasarruf etmek ve benzeri amaçlar güderek tüm öğünlerimizi fastfood konseptli besinlere çevirmişizdir. “Hızlıca bir noodle yiyeyim de, hemen çalışmaya oturayım.” diyerek olayın sonunu kestiremeden midemizi incitmişizdir. Ne yazık ki, aslında eksilttiğimiz tek zaman: Çalışma zamanımız olmaktadır. Çünkü doğru olmayan beslenme şekilleri: Depresyon semptomlarını arttırarak ruh sağlığını negatif yönlü etkileyebilmekte; beyin sağlığını olumsuz etkileyerek, hafıza gelişimini sönümleyebilmekte; enerjik hissetme ihtimalini ortadan kaldırabilmekte veya enerjik kalınabilen süreyi indirgeyebilmekte; odaklanma sorunlarına yol açarak efektif çalışmayı engelleyebilmekte; zihin ve vücut dengesini bozarak benlik saygısını dahi azaltabilmektedir.

Sağlıklı beslenmeyi başarıp; hayattaki hedeflerimize daha sağlam adımlarla yürümek, hatta tökezlemeksizin koşabilmek istiyorsak, bazı anlık zevklerimizden vazgeçmemiz, en azından minimuma indirmemiz gerekebilir. Her nasıl, yola çıkmadan önce arabanın lastiklerini, yağını, suyunu kontrol etmek gerekiyorsa; amaç haline getirdiğimiz başarıya giden yola çıkmadan evvel de kendimizi kontrol etmemiz gerekmektedir. Bunun için de bir profesyonelden destek almak faydalı olacaktır. Profesyonel gözetiminde yapılacak tarama sonuçlarına göre, bize en uygun beslenme programlarını elde edebilir ve doğrultusunda da başarıya giden yolda midemizi, kendimizi hazırlayabiliriz. Merak etmeyin, sevdiğiniz her şeyden, sürekli şekilde uzak durmak zorunda kalmayacaksınız; zaman zaman ufak ödüllendirmeler olacaktır. Yazımızın sonuna geldiğimize göre, yazara mutfak yolu gözüktü demektir. Başarılı olmaya ilk önce midenizden başlayın…

Şurada paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir