Kanım dondu gerçekten. Ne diyeceğimi, nereye gideceğimi, kime söyleyeceğimi bilemedim. En son buraya yazmak aklıma geldi. Ülkemizde son günlerde olanlar zaten yeterince korkunç. Buna şahit olmak istemezdim.
kan bağışlamaya gittim, çok uzun bir kuyruk vardı ve görevliler o an kan vermeye başvuranların 3-4 saat sonra ancak kan verebileceğini, sıranın gelmesinin uzun süreceğini söylüyordu. Ben de kan vermek için formu dolduruyordum, doldururken görevlilerden biri ve sıra bekleyenlerden birinin konuşmasını duydum, sürekli ilaç kullanıyorsa kan veremeyeceğini söylüyordu.
Ben de antidepresan kullanıyorum, sorun teşkil edip etmediğini öğrenmek için görevlinin yanına gittim. Önümde biri vardı, onun konuşmasının bitmesini bekledim, sonra da görevliye bir şey sormak istediğimi söyledim.
Yanımda iki kadın vardı, benimle aynı anda gelmişlerdi ve kesinlikle görevliyle konuşmuyorlardı. İçlerinden biri “Ben konuşuyorum saygılı ol!” diye bağırdı, görevliyle konuşmaya başladı. Ben de zaten deprem yüzünden herkes gergin diye bir şey demeden kenara geçtim, ama hala konuştuklarını duyabiliyordum.
Bana bağıran kadın, Kadın Kollarından geldiğini ve sıra beklemek istemediğini söyledi. Görevli ona sıranın çok uzun olduğunu ve iki kişiyi bile öne çekemeyeceğini sakin sakin anlattı, daha sonra kadın görevliye de bağırmaya başladı.
Fotoğrafçı getirmişler. Fotoğrafçıyı bekletmek istemiyorlarmış.
En sonunda en azından kan vermiş gibi fotoğraf çekinelim deyip fotoğraflarını çekip gittiler. Kan vermediler. Kan bağışlamak gibi iyi niyetle yapılan bir olayı bile PR çalışmasına döndürdüler.